Blog Arşivleri

Yeni Temam Çok Sade ve Etkileyici

Yeni Temam Çok Sade ve Etkileyici
Yeni temamı dün gece 1 suları yükledim.Temayı arthemia temasından düzenledim, o temada birçok şey eksik ama böyle düzenlemeler yapıldığında süper birşey olup çıkıyor.Bugün’de 11 gibi temayı düzenledim, son durum bu saat 1:08 uzun sürdü ama çok güzel oldu.Bu temayı çok zor değiştiririm artık 🙂
Temada yaptığım ayarlar;

  • İlgi aramalar
  • Top-bar 
  • Cufon font
  • Devamını oku kısmı
  • SEO ayarları
  • Yazar hakkında
  • Google’da ara
  • Yazı tarihi kısmı yenilendi

Yeni Temam Çok Sade ve Etkileyici

Rihanna’ın Sac Modelleri Yeni ve Eski

Rihanna Sac Modelleri
Rihanna Red Hair ( Kırmızı Sac)
Rihanna Yellow Hair ( Suanki Hali Sari Sac )


Yellow Hair ( Sari Sacli )
Cok Sekeer 🙂Kırmızı Sac ModeliEski Hali (:Rihanna Kısa Sac Modeli (eski)Kısa Sac ModeliKırmızı sacSarı Sac ModeliRihanna Sari Sac Modeli
Rihanna'ın Sac Modelleri Yeni ve Eski

Blogger ayarlar ve yorumlar

Bu konu altında işleyeceğimiz derslerimiz hakkında bilgi aktarmak istiyorum. Bildiğiniz gibi Blogger yönetim paneli üzerinde yer alıyor bu iki bağlantı. Yorumlar ve Ayarlar. Yorumlar kısmında söyleyebileceğim pek fazla bir şey yok aslında. Burada yayınlanan yorumlar ve bir de sistemin spam olarak algıladığı yorumlar yer alıyor. Bu kısımda yazılarına yazılan tüm yorumları görebilirsiniz.
Ayarlar kısmına gelince; temel ayarlar, yayıncılık, biçimlendirme gibi bazı konular yer almakta. Burada detaylı olarak tüm verileri ayrı ayrı ele alacağız. Anlatabileceğim bir çok konu mevcut burada. Bir blog sayfasını yönetebilmeniz için buradaki temel bileşenlerin her birinin ne işe yaradığından az ya da çok bir bilgi birikimine sahip olmanız yararınıza olacaktır.
Aslında bu sistemleri ve düzenlemeleri bir günde rahatlıkla kendiniz, deneme yanılma yöntemi ile de çözebilirsiniz ancak ben de burada sizlere yardımcı olmak için yazıyorum öyle değil mi? Bir çok kez söyledim yazılarımda, yineliyorum tekrar. Eğer ciddi anlamda bir blog ya da basit bir web sayfası kurarak bir gelir elde etmek istiyorsanız, bu sayfada yer alan her makaleyi ve bu makaleler içindeki her cümleyi dikkatlice okuyunuz. Sıkılmadan; bir yazar aynı zamanda iyi bir okuyucudur, bunu da unutmayın. Zaten bu sayfanın temel işlevi blogger dersleri ve eklentilerinden çok sizlere para kazanmanın yollarını aralamayı öğretmek. Bu yüzden doğru yerdesiniz, ancak dediğim gibi; her yazdığımı dikkatlice okur ve uygularsanız.Blogger ayarlar ve yorumlar

Blog yazmaya nasıl ve nereden başlanmalı?

Blog yazmak ve sonrasından sıkça bahsetmeye çalışacağım. Bu konuda bir yazımla daha tanışıyorsunuz. Blog yazmaya nasıl başlanmalı, nereden başlanmalı? Bu tip soruların yanıtlarını aramaya çalışım hep birlikte.
Öncelikle yazacağımız konuyu belirlemeliyiz, bu blog sayfalarımız için olmazsa olmaz ön şartlardan biridir. Darmadağın bir yazar olmamalıyız anlayacağınız, her şey yeri ve zamanı geldikçe ana konumuz etrafında gelişmeli. Peki yazacağımız konu ya da konuları nasıl belirlemeliyiz? Burası da diğer bir önemli husus bence; eğer sürekli yazmak ve sayfanızı bu sayede güncel tutmak istiyorsanız bildiğiniz ve üzerinde durduğunuzda gerçekten kayda değer nitelikte olan konulara yer verin sayfanızda. Açıkçası uzman olduğunuz bir alanda ya da ben bu konuda sık sık bir şeyler yazabilirim diyebileceğiniz şeyler hakkında yazmaya başlamalısınız ve bunu sürdürmelisiniz. Eğer siz blog yazarı olarak o sayfada yazıyorsanız ziyaretçileriniz/takipçileriniz size güven duymalı ve siz de bunu onlara hissettirmelisiniz. Gelen kişiler “a, bak bu adam bu kadar şey yazmış, ince ince anlatmış demek ki belli bir seviyeye sahip” diyebilmeliler bence.
Konuyu belirledikten sonra alt konuları belirlemelisiniz. Bunun da ayrıntıları var, zamanla onları da aktaracağım. Mesela; ilgi çekici ya da sıkça sorgulanan konuları yazmak mantıklı iken kimsenin aramadığı ya da o zamanlar gündemde olmayan bir konu hakkında makale yazarsanız bu size pek bir şey kazandırmaz, hem okuyucu kitlesi oluşturmak bakımından hem de para kazanmak bakımından. Alt konular diyorduk, evet alt konularda en az ana konumuzun kendisi kadar önemli. Ana konunun sınırlarından pek dışarıya çıkmayan içerikler girmeliyiz. Bunu belirli aralıklarla yapmakta yarar var, örneğin günde üç makale giriyorsak bu böyle gitmeli ya da üç günde bir makale giriyorsak yine bu şekilde devam etmeli. Düzensiz olarak yayın yapan blog sayfalarımız ziyaretçilerde belirli düzeyde hayal kırıklığı yaratacaktır. Her sayfaya geldiğinde yeni şeyler görmek ister insanlar, bu yüzden sürekli güncellenen ama düzenli aralıklarla sürekli güncellenen sayfalar günümüzde bir çok uzman tarafından önerilmekte. Buraya dikkat etmekte fayda görüyorum.
İlk makalem nasıl olmalı?Böyle bir soru yöneltildi geçenlerde bana, blog sayfamı yayınladıktan sonra gireceğim ilk yazıda nelerden bahsetmeliyim, neleri yazmalıyım gibi. Bu bütünüyle sizin istek ve beklentilerinize özel bir soru aslında. Ziyaretçilerinize bu sayfayı yayınlamaktaki amaçlarınızdan bahsedebilirsiniz, şu şu şu konulara değineceğim günlük olarak ya da haftalık olarak şu şu şu konularda ortalama şu kadar yayın yapacağım diyebilirsiniz. Buna ek olarak sevgi dolu cümlelerle ziyaretçilerinizi kucaklayabilir, onlara sıcak bir selam gönderebilirsiniz. Blog sayfalarında bu tip girdiler ziyaretçiyi sayfaya bağlayan nitelikte değer taşırlar. Makalenizi “ilk yazımın sonuna geldik sevgili okuyucularım, bundan sonra hep beraber olmaya çalışacağım sizlerle, yeni yazılarımı bekleyin ve takipte kalın” gibi cümleler eşliğinde sonlandırabilirsiniz.
Kısacası yazmaya başlamak için bir nedeniniz olmalı, ben bu sayfayı yayınladım ama niye, gibi soruları yöneltmelisiniz kendinize. Cevaplarını verebiliyorsanız tamamdır. 
Ben bu sayfamda blog yazarlığı konusunda bir çok alanda paylaşımlar yapmaya karar verdim. Kendime en çok güvendiğim ana konum ya da konularım; BLOGGER ve BLOG YAZARLIĞI aynı zamanda BLOG YAZARAK PARA KAZANMAK. Güncel olarak sürekli ve belirli aralıklarla paylaşım vermeye çalışıyorum aksatmadan. Bir blog yazarının ihtiyacı olan blogger yönetim, tasarım ve geliştirme durumlarından oldukça haz alıyorum. Böyle olunca da bu alanda sahip olduğum tüm bilgimi aktarmak istiyorum ve aktarıyorum da. Bunun yanı sıra okuyucularıma blog yazma konusunda sürekli olarak güven vermeye çalışıyorum, destekliyorum. İhtiyaçları olan hemen hemen her türlü konuda yardımcı olmaya çalışıyorum. 
Böyle işte, blog yazmaya yukarıdaki küçük ama önemli tavsiyelerle başlamanız sizin açınızdan iyi olacaktır. Ayrıca şuna da değinmek istiyorum (galiba bu kategoride sıkça değineceğim bir husus bu) bir blog yazarı mutlaka ama mutlaka sabırlı olmalı, sabır olmazsa bırakın gitsin bu işi yazmayın, hiç gereği yok. Çok ciddiyim; sabır konusunda ayrıntılı bir makalem de olacak, hep erteliyorum böyle ara konuları ama dediğim gibi belirli bir sıraya göre yazmaya çalışıyorum. Görüşmek dileğiyle, sağlıcakla kalın…Blog yazmaya nasıl ve nereden başlanmalı?

Üniversite kulüpleri faaliyet raporu ve sıkıntıları

Kulübün mü var derdin var arkadaş, anlayabilmiş değilim. Baştan söyleyeyim, oldukça yorucu bir iş ve bir dönem boyunca emek, çaba, zahmet adı her ne ise istiyor bu kulüpler. Yeni kurulmuş bir kulübüm var şu sıralar ve gerçekten bir şeyler yapmak istiyorum. Kendi isteğimle kurdum ve gerçekten hakkını vermek istiyorum ama harbiden de yoruyor ya…

Faaliyet raporlarından bahsetmek istiyorum bu yazımda. Dönemlik istiyor rektörlük bunu bizden yani biz kulüp başkanlarından. Dönem içinde ne yaptıysak bunu ay ay belki de hafta hafta ya da gün gün not ediyoruz verilen defterlere. Sonra da dönem sonunda rektörlüğe teslim ediyoruz. Hepsi bu, ama işin arka planı var. Üyelerle sürekli irtibat halinde olmak, yönetim kuruluyla zaten daimi görüşmek filan. Bunlar da öyle bir an geliyor ve sıkıyor insanı. 
Her insan bir değil ki, hepsi ayrı dert! Yazıma başlarken kurduğum ilk cümle yok mu; işte o cümle bu insanlarla boğuşmak,evet işte o cümle buna değiniyor. Kulüp aslında keyif verici ama işte bu insanlarla uğraşma kısmı hele ki öğrenci olan insanlarla uğraşma kısmı harbi anlamda yıkıyor be değerli okurum.
Kısaca siz siz olun eğer bir kulübünüz varsa tüm görev dağılımlarını en başında yapın ve yönetimdeki arkadaşlarınızla işi peşin peşin konuşun. Yoksa ortada kulüp de kalmaz, üyeler de, yönetim de; benden söylemesi…Üniversite kulüpleri faaliyet raporu ve sıkıntıları

Ajdar ile Arto; iki karaktersiz karakter ve şakşakçıları

Ne zaman yayınlandı bilmiyorum ama yayınlandığı günden bugüne yaklaşık 3,235,776 kez izlenmiş birazdan paylaşacağım video. Ama öncesinde söylemek istediklerim var. Türkiye Türkiye diye sakız ettiler o yavşak ağızlarında güzelim ülkemizi. Arto ve Ajdar! Kim bunlar bana söyler misiniz? Sanatçı mı, şarkıcı mı, vatansever mi, hayırsever mi, eğitimci mi, insan mı? Bence hiç biri; bir de kalkmışlar böylesi rezil bir programda sanatçılıktan bahsediyorlar, insanlıktan bahsediyorlar.

Medya yok mu, ah şu medya! Öyle midem bulanıyor ki artık! Başka bir şey olsa anında yayına son verirler ama böyle durumda bırakın yapsınlar, daha iyi işte yeni bir tartışma konusu ve gelsin reytingler ki bizim halkımız da zaten doğuştan koyun, anında düşerler. Düşmediler mi zaten?
Mustafa Kemal Atatürk çok güzel özetlemiş; “herkes doktor olabilir, mühendis, avukat olabilir ama sanatçı olamaz!” diye. Daha neyin tartışmasını yapıyoruz ki? Bir kere Ajdar’ın insanlığından ne kadar eminiz bunu tartışmak lazım aslında hayır benim bu kadar değersiz zamanım yok, olmadı hiç. Onun için bundan sonra söylemek istediklerimi size bırakıyorum değerli okurlarım. Buyurun, o komik ve üzücü, ne hale geldiğimizin/getirildiğimizin kanıtı olan programın özeti.
Ajdar ile Arto; iki karaktersiz karakter ve şakşakçıları